Bilgiye Ulaşmak

Hızına yetişemediğimiz bilim ve özellikle teknoloji dünyasında gün geçmiyor ki yeni bir bilimsel çalışma yayınlanmasın. Özellikle akademik çalışma yapıyorsanız, çalıştığınız konuyla ilgili kim nerede ne yapmış sürekli araştırmak zorundasınız.

Bir çelit milat olarak kabul edebileceğimiz internet sayesinde bilimsel çalışmalara dair araştırmalar kolaylaştı mı acaba? İnternetten önce, kütüphaneye gidip ciltlerce dergiyi kitabı karıştırmak lazımdı. Tabi aradığınız kaynaklar kütüphanede olmak zorundaydı. Kütüphaneden sorumlu birimlerin görevi kütüphaneyi güncel tutmaktı. Zaman zaman başka kütüphanedeki bir belgeye ihtiyaç olduğunda ona ulaşmak için türlü zorluklar yaşanırdı. İnternetten sonra ise arama motoruna birkaç kelime girmek yeterli hale geldi. Yayınevleri artık her yayının bir de sayısal kopyasını barındırmaya başladılar. Dolayısıyla yayınevlerine internet üzerinden ücretli abonelikler başladı. Kişisel ya da kurumsal aboneliklerin fiyatları farklı, tek bir makale görüntülemek isterseniz onun fiyatı farklı gibi uygulamalar hala devam ediyor. Elbette bundan etkilenen kütüphaneler oldu. Benim bulunduğum üniversitede de hem sayısal hem de basılı yayına ihtiyaç olmadığını düşünmüş olacaklar ki uzunca bir zamandır güncel basılı yayınları kütüphanede bulamıyorum. Sayısal abonelik gerektiren yayınevlerinin sayısı da artmış olmalı ki üniversite onların da hepsine abone olmamış/olamamış.

Güncel bir yayına ulaşmak isteyip buna izinimin olmadığını görünce ve bunu diğer arkadaşlardan da duyunca aklıma bazı sorular geliyor ister istemez. Bu durumda bırakın bilimi geliştirip katkıda bulunmayı, sadece takip edebilmek için bile ciddi miktarda bütçeye ihtiyacınız var. Bulunduğunuz ülkenin ve sizin ekonomik durumunuzdan üniversite yönetiminin bakış açısına kadar pek çok etken söz konusu bilimsel araştırmada. Aradığımız yayına internet sayesinde oldukça kolay ulaşabiliyorsunuz, eğer paranız varsa. Oysa bilimsel yayın üretirken amaç sadece katkıdır, değilse bile bence böyle olmalıdır. Bilgiyi/düşünceyi üretmek bedava (Karın tokluğuna ya da kariyer yolunda bir basamak uğruna mı desek?), tüketmek ise herkesin harcı değil. Bir terslik var gibi…

Tabi bu konuya diğer açıdan da bakılabilir. Yayınevleri bilimsel seçicilik konusunda hassas davranacaklardır, bu hizmet karşılığında para almaları normaldir. Bize o yayını sayısal olarak ulaştırabilmek için (basılı yayına göre daha az da olsa) çeşitli masrafları olacaktır. Sayısal dünyaya geçişte yayınevleri hem ayakta kalabilmeli, hem de daha fazla kar edebilmelidir. İnternet var diye herşeyin daha eşit ve özgür olacağını kim söyledi ki?

Neyseki bu konular benden önce birilerinin daha aklına gelmiş. İnternette açık erişim yayıncılıkla (open access publishing) ilgili Türkçe olmasa bile en azından İngilizce olarak çok fazla sayıda kaynak var ve artıyor. Araştırmaya başlamak için her zamanki gibi Wikipedia 🙂