Yeni şeyler keşfetmek için arada yaptığım gibi yine bir gün Imdb’yi karıştırırken Geçmişi Olmayan Adam (The Man Without a Past) filmini buldum. Merak edip izledim ve Aki Kaurismaki ile tanışmam bu film sayesinde oldu. Aki Kaurismaki Finli bir yönetmen. 80’li yıllardan beri çektiği birçok kısa ve uzun metrajlı filmi bulunmakta. Kendisini uzun uzun anlatmak yerine bağlantı vermek en iyisi:
Türkçe / İngilizce
Geçmişi Olmayan Adam filmi benim için gerçekten alışılmışın dışında bir tarzdaydı. Özellikle filmdeki mizah anlayışına alışmam zaman aldı. Daha sonra yönetmenin diğer filmlerini de izlemeye başladım ve sanırım şu an itibariyle izlemediğim çok az filmi kaldı. Özetle kendisi en sevdiğim yönetmenler arasına girdi. Sahnelerde kullandığı minimalist ve sembolik dekorlar, çekim açıları, karakterlerin tavırları, değişik mizah anlaşıyı, kimi filmlerini siyah beyaz ve hatta sessiz olarak çekmesi bana ilginç ve bir o kadar da başarılı gelen yönlerinden. Her ne kadar kendisi, söylendiği gibi iyi değil ortalama filmler yaptığını açıklamış olsa da ben filmlerini gayet başarılı buluyorum. Elbette bu biraz da zevk meselesi.
İlk aklıma gelen filmleri:
The Man Without a Past (Geçmişi Olmayan Adam), Drifting Clouds ve Lights In The Dusk üçlemesi (diğer adıyla Finlandiya üçlemesi ya da “losers trilogy”), en basit haliyle evsizlik, işsizlik ve bir femme-fatale hikayesi olarak özetlenebilir.
Juha, 1999 yılında çekilmiş olmasına rağmen siyah beyaz ve sessiz bir film. Bizim Türk filmlerinde çokça rastladığımız saf köylü kızı ve onu kandırıp kötü yola düşüren kötü şehirli adam hikayesi ancak bu kadar değişik ve güzel anlatılabilirdi.
Crime and Punishment (Suç ve Ceza), 1983 yılından yine siyah-beyaz bir çalışma. Dostoyevski’nin ünlü romanından değişik bir uyarlama.
Bunların dışında Ariel, The Match Factory Girl (Kibritçi Kız) ve Shadows In Paradise önerebileceğim filmlerden.