“Du Levande” (2007), İngilizce adıyla “You, the Living” İsveçli yönetmen Roy Andersson’un bir filmi. Film Goethe’nin “You, the living” diye başlayan bir cümlesiyle açılıyor.
Tıpkı İkinci Kattan Şarkılar’da olduğu gibi Du Levande’de de film belirli sayıda sahneden oluşuyor. Her sahne sabit olarak yerleştirilmiş kameranın önünde bir tiyatro misali akıp gidiyor. Genellikle geniş mekanlar, minimalist tasarımlar dikkatimi çekti benim. Sonradan okuduğuma göre her bir sahne baştan sona bir tiyatro şeklinde oynandığı için en az 30-40 tekrarda çekiliyormuş. Ayrıca yönetmen çekim için uygun mekanlar aramaktan ve düzenlemektense mekanları kendisi yaratmayı seçtiği için Du Levande’nin tek bir sahnesi hariç bütün sahneleri stüdyoda çekilmiş. Filmi izledikten sonra bunun ne demek olduğu daha iyi anlaşılıyor. Filmde kesinlikle hiçbir bilgisayar efekti kullanılmamış. Bunun için gerektiğinde ufak maketlerle çalışmışlar. Ve bir de filmde gereğinden fazla diyalog, müzik, gürültü yok. Sanırım en çok hoşuma giden şeylerden birisi bu oldu.
Roy Andersson’un filmlerine bakarsanız zaten çok fazla olmayan uzun metrajlı filmlerinin epey yıl arayla çekildiğini göreceksiniz. Yönetmenin tarzı hakkında yukarıda bahsettiklerimden sonra bunun sebebi oldukça iyi anlaşılıyor sanırım. Filmler o kadar fazla bütçeyle ve emekle ortaya çıkıyor ki Roy Andersson masrafları karşılamak için reklam filmleri çekiyor, sponsorlar arıyormuş.
Sanırım biraz da filmin konusundan söz etsem iyi olacak. Film özetle insan olmak hakkında. İnsanların sevmeye ve sevilmeye olan ihtiyaçlarını, üzüntülerini, kaygılarını ve bencilliklerini anlatıyor. Evet, çok klişe değil mi? Ama hep söylerim, bir filmin/kitabın konusu değil nasıl anlatıldığı, yemeğin neyden değil nasıl yapıldığı önemlidir bence. O yüzden bir filmin sonunu duymaktan korkmam. Sonunu bilmeme rağmen keyif alabildiğim filmdir iyi olan. 🙂
_______________________________
Daha fazlası:
Du Levande – Wikipedia, IMDB
Roy Andersson – Wikipedia, IMDB
İkinci Kattan Şarkılar – Wikipedia, IMDB