Balıkesir’in pazar yerlerinin ününü buraya gelmeden duymuştum. Tarımsal açıdan verimli bir yer Balıkesir. Pazar günleri kurulan büyük pazar ise gerçekten büyük. Bu kadar tahmin etmemiştim açıkçası. Pazar yerinin yiyecek ve eşya satılan kısımlarından başka bir de bitpazarı kısmı var. Geçen hafta bitpazarı kısmına göz atarken eski kitaplar dikkatimi çekti. Hemen tezgaha yaklaşıp kitapları karıştırmaya başladım. İbsen’den Poincare’e kadar onlarca eski ama çok güzel kitap vardı. 1940’lı yıllardan itibaren Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılan ve yurdun dört bir yanına dağıtılan çok değerli eserler. Benim bulduklarımın üzerinde Sındırgı Lisesi Kütüphanesi’nin çook eski etiketleri ve damgaları duruyordu. İçlerinden 10-11 tane seçip aldım, tanesi 1 TL’den. Ama bir yandan da içimi bir hüzün kapladı. Bu kitapların bir yerlerde bir kütüphanede durup olabildiğince çok insana ulaşması gerekiyordu. Ama kim bilir belki artık Sındırgı Lisesi’nin bir kütüphanesi bile yoktur.
Eve gelince internette küçük bir araştırma yaptım. Bu kitapların hiçbirisinin güncel Türkçe baskısı yoktu. İnternet sahaflarında bulunabiliyordu gerçi ama onlar da çok sınırlı sayıdaydı. Daha sonra bu kitapların güncel baskılarının olmamasını yadırgayanın tek ben olmadığımı farkettim. Hatta bu dünya klasiklerini bireysel çabalarla internette yayınlayan, ancak daha sonra bakanlığın yasal uyarısıyla bağlantıları kaldıran bir günlüğe rastladım. Burada yapılan yorumlarda da gördüm ki kitapseverlerin ortak isteği Project Gutenberg gibi Türkçe bir site olması. Tesadüf bu ya bunları görmeden tam bir gün önce İskandinav edebiyatı için hazırlanan benzer bir çalışmaya, Project Runeberg‘e denk gelmiştim. Aldığım kitaplar arasından okumaya ilk başladığım kitap ise ünlü Norveç’li yazar Henrik İbsen’in “Brand” adlı eseri. Bu vesileyle de İbsen’in ölümünün 100. yılı için yazılan güzel bir yazıyı burada paylaşayım.