Şeylerin Hikayesi

2008 yılında Ege Üniversitesi’nin çeşitli öğrenci topluluklarının da katkısıyla bir “Sürdürülebilir Yaşam Festivali” düzenlemiştik. Sadece film festivali olsun diyerek yola çıktığımız ama sonunda çok geniş kapsamlı bir festivale dönüşen etkinlik sayesinde sürdürülebilir yaşam hakkında çekilmiş onlarca film izleme imkanımız da oldu. “Şeylerin Hikayesi”, orijinal adıyla “Story of Stuff” da bunlardan bir tanesi. Yaklaşık 20 dakikalık, ABD yapımı bir animasyon.

Videoda son derece basit ve güzel bir şekilde üretim – tüketim döngüsü anlatılmış. Bunu anlatırken doğal kaynakları nasıl yok ettiğimiz, insan sağlığını ve haklarını nasıl hiçe saydığımız, medya tarafından nasıl yönlendirildiğimiz gibi konulara da değinilmiş. ABD yapımı olduğu için örnekler de hep oradan ama dünyanın geri kalanının da çok farklı olduğunu söyleyemeyiz. Belki hepimizin zaman zaman düşündüğü şeyler var videoda. Ya da anlatılanların çoğunun farkındayız belki de. Ama yine de izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. En kötü ihtimalle bir kez daha hatırlamış oluruz.

“Story of Stuff” tüm dünyada büyük ilgiyle karşılanınca farklı konularda daha özelleşmiş videolar da yapıldı. Tüm videolara buradan ulaşmak mümkün. Her ne kadar diğer videoların bulunduğu sitelere Türkiye’den ulaşılamıyor olsa da (farklı illerde ve ülkelerde bulunan arkadaşlarımdan onaylı) filmlerin isimlerini YouTube gibi video sitelerinde arayarak kolayca ulaşmak mümkün. Hem izlemesi keyifli hem de düşündürücü olan bu animasyonlar mutlaka izlenmeli.

Düzlemler Ülkesi

İngiliz yazar Edwin Abbott Abbott‘un 1884 yılında yazdığı “Düzlemler Ülkesi”, orijinal adıyla “Flatland” adlı kitabı birgün kitapçıya girip “neler varmış bir bakayım” dediğim sırada almıştım. Herhangi bir tavsiye üzerine ya da uzun uzun inceleyerek almadım kitabı. O sırada arkasında yazanlar ilginç geldi sadece.

Kitap boyutlar arası bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Kitapta anlatılan herşey, 2 boyutlu bir dünyada yaşayan, 3. boyutun farkında olmayan bir toplumun üyesi olan bir kare tarafından yazılmış. Kitabın yaklaşık yarısı karenin bize 2 boyutlu dünyayı tasviri ile geçiyor. Aristokrasinin hakim olduğu dünyada her geometrik şekil bir sınıfa karşılık geliyor. Şekillerin kenar sayıları arttıkça sınıfları da yükseliyor, daireler ise en yüksek konumdaki yöneticiler, din adamları. Bu dünyanın bireyleri belirli bir geometrik şekle sahip olarak doğuyorlar, şekilleri sonradan değişemiyor. Kadınlar ise düz bir çizgi olarak tasvir edilmiş ve toplumdaki yerleri yok denecek kadar az. 2 boyutlu dünyanın düzenine yönelik çok fazla detay verilmiş kitapta. Tüm bunlar anlatılırken üstü kapalı şekilde yapılan eleştiriler dikkatimi çekti. Elbette yazarın yaşadığı dönem ve yeri de hesaba katmalıyız okurken ama bu eleştirilerin sadece o döneme ait olduğunu söylemek de doğru olmaz.

Kitabın büyük bölümünün 2 boyutlu dünyayı anlatması yanıltmasın, kitapta 0, 1, 3, hatta 4 boyutlu dünyalar da tasvir edilmiş. Tüm bunlar düşünüldüğünde son derece yaratıcı bir çalışma olduğu kesin. Kısa bir kitap olması, anlatım dilinin akıcı olması ve konunun ilginçliği sebebiyle kısa sürede okunacak bir kitap. Okumayanlara tavsiye edilir.

NOT: Kitabın orjinal metnine internetten ulaşmak mümkün. Benim bulduğum iki bağlantı şöyle:

http://www.ibiblio.org/eldritch/eaa/FL.HTM

http://www.geom.uiuc.edu/~banchoff/Flatland