İzlanda’da Birkaç Gün

DSC_5076-crop

Uzun zamandır görmek istediğim İzlanda yalnızca hayallerimde iken aniden gelişen olaylar sonucu gerçeğe dönüştü. Her ne kadar yalnız yolculuk etmeyi ve gezmeyi sevsem de en az iki kişi gezmenin bazı durumlarda daha ekonomik olduğu bir gerçek. Örneğin İzlanda gibi görülecek ilginç yerlerin şehir içinde olmadığı, buralara gitmenin en iyi yolunun ise (bence) araba kiralamak olduğu ya da birden fazla kişinin kalabileceği bir odayı, tek kişilik günlük hostel parasına kiralamak durumlarında olduğu gibi. Sonuç olarak, bir yol arkadaşı bulan ben sevinçle kütüphaneye gidip İzlanda’yı anlatan kitaplar aldım. 🙂 Kitaplar epey detaylı olsa da oraya gidip görmeden önce kitapta anlatılanlar havada kalıyor. Yine de giriş düzeyindeki bilgileri edinmek için faydalı olduklarını söyleyebilirim.

Genelde uzun uzun anlatmayı, geziye ait çeşitli notlar düşmeyi seviyorum. Ama bu kez bütün detaylardan önce İzlanda deneyimimi maddelerle özetlemek istiyorum:

  • İzlanda’nın sadece Reykjavik bölgesi ve güney sahilini (Kirkjubæjarklaustur’a kadar) 7-12 Temmuz 2016 tarihlerinde gezdim.
  • Çok fazla turist var! Daha doğrusu benim beklentimin çok ötesinde turist vardı İzlanda’nın her köşesinde. Gerçi ziyaretimin tam tatil sezonuna denk gelmesinin de sonucu olabilir ama yerel insanlardan öğrendiğime göre kışın bile epey turist oluyormuş. Dünya çok kalabalık, insanlar her yerde.
  • İzlanda nüfusunun 3’te 2’sinin yaşadığı başkent Reykjavik bence çok özel bir yer değil. Elbette görmeye değer ancak bence asıl ilginç yerler şehir dışında. Reykjavik’te evlerde sıcak su çeşmelerinden kaplıca suyu akıyor ve oldukça kötü kokuyor. 🙂
  • İzlandalılar turizmi geliştirme ve pazarlama konusunda oldukça başarılılar. (Bkz. ikinci madde!)
  • İzlanda’da gördüğüm ağaçların neredeyse tamamı şehir içinde bulunuyor.
  • İzlanda mutfağı benim tecrübe ettiğim kadarıyla Norveç mutfağının benzeri ve biraz daha kötüsü. Hiç şaşırtıcı değil bu tabii ki.
  • İzlanda dilinin dilbilimsel olarak hiç alakası olmadığı halde telafuzunun Fince’ye benzemesi ilginç.
  • Reykjavik’ten uzaklaştıkça şehir dışında yaşayan insanlar için üzülmedim değil, çok izole yaşıyorlar.
  • Adanın coğrafyası çok değişik. Yanardağlar, buzullar, devasa şelaleler, her yere saçılmış volkanik taşlar, geysir… Gerçekten görülesi ve tecrübe edilesi yerler.

SONUÇ: İzlanda’nın küçük bir bölümünü görebildim ama gördüğüm kadarını çok beğendim. Aslında estetik olarak çok güzel diyemem belki de ama çok değişik, etkileyici ve özel olduğu kesin. Adanın geri kalanı beni bekler. 🙂 Bir sonraki hedefim adanın diğer bölümleri, balina gözlemi ve bu gezide zamanımın yetmediği Vatnajökull buzulu. Kim bilir belki bir yanardağ patlaması bile denk gelir… 🙂

NOT: Çektiğim fotoğraflara buradan ulaşılabilir.